Sincan Diş Doktoru

Çalışma Saatleri: Pazartesi - Cumartesi - 10:00 - 18:30
+90 312 269 51 71
+90 552 488 12 33
MEDET BENLİ

Haberler

Sosyal Medyadayız

Sosyal Medyadayız

Kliniğimizde -Pazar günü hariç- 0312 269 5171 den randevu alarak muayene olabilirsiniz.
Bizi ayrıca facebook, twitter ve instagram sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.

Devamı +
Diş Çekimi Zararlı mı?

Diş Çekimi Zararlı mı?

Ülkemizde çok yaygın olarak gerçekleştirilen diş çekimlerinin önemli bir kısmı sosyo - ekonomik endikasyon ve gerekliliklerden kaynaklanmaktadır. 

Kanal tedavisi 752.206 
Çekim 6.369.715 
(tdb.org - 2010) 

Fakat toplumumuz, hem bir diş çekiminin doğurduğu bütün sonuçlar hakkında daha iyi bilinçlendirilse hem de mevcut sosyo-ekonomik yapı iyileştirilebilinse bu çekim oranlarının azalacağı aşikardır. 
  Tedavi olabilecek bir dişin çekimi, insan sağlığı için önemli bir kayıptır. 
1- Çekilen dişe yüklenmesi gereken kuvvet çekilen dişin yanındaki dişlere binerek onlara zarar vermekte, komşu dişlerin pozisyonları değişebilmektedir. 
Örneğin bir alt birinci büyük azı dişin çekimi ile arkasındaki diş öne, önündeki arkaya, üst çenedeki ise aşağıya doğru kayabilmektedir. 
Bu da diş eti problemlerine, çürüklere, fonksiyonel ve estetik birçok soruna yol açmaktadır. 2- Bunun yanında tek taraflı veya çift taraflı diş çekimleri çene eklemi problemlerine de yol açmaktadır. 
3- Tedavi için ayrılacak süre ve masraftan kaçınmış olarak; daha fazla süre ve masraf gerektiren işlemlere katlanmış olunmaktadır. 
4- Önemli bir nokta ise çekilen dişin etrafındaki çene kemiği, zaman içinde rezorbsiyona-erimeye uğramaktadır. Erken yaşta yapılan çekimlerle çene kemikleri erimekte; protez bile yapılamayacak seviyelere kadar kret kemikleri inebilmektedir. Sonrasında ise çok zahmetli ve pahalı kemik ekleme ameliyatları, implant operasyonları gerekmektedir. 
5- Çocuklarda da erken süt diş çekimleri; ileri yaşlarda çapraşık diş sürmelerine, estetik, psikolojik ve fonksiyonel kayıplara yol açmaktadır. 

 Sosyo ekonomik endikasyonlar bir tarafa, tıbben bir dişe çekim endikasyonu neden verilebilir inceleyelim:

1- Diş etini dişe bağlayan dokuların, hastalığın ilerlemesiyle; diş eti, bağ dokusu hatta çevre doku kemiğinin erimeye başlayıp dişin desteksiz kalması 
2- Diş içindeki pulpa dokusunun çürük, travma gibi sebeplerle iltihaplanması, bu iltihaplı dokunun diş içerisinden uzaklaştırılamaması ve hastalığın kök ucundan veya diş ile diş eti arasından dişin çevre dokularına yayılması ve bunun kanal tedavisi ile iyileşemeyecek düzeylere gelmesi 
3- Kapanış bozukluklarından, daha önce çekilmiş dişlerden veya dışarıdan gelen direk travmalardan kaynaklanmış aşırı derece diş sallanmaları 
4- İç rezorbsiyon denilen bazı durumlarda kanal tedavisi yapılamayacak derecede diş kanallarında meydana gelen erimeler 
5- Ortodontik nedenler 
6- Restore edilemeyen ve fokal enfeksiyon odağı oluşturan dişler 
7- Bazı tümör ve büyük kistik oluşumlar

Diş çekimlerinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar 

1- Çocuklarda çok erken çekimlerde yer tutucu gerekliliği hesaplanmalıdır 
2- Periodontal ameliyatlar, kanal tedavileri, ortodontik çözümler vs işe yaramazsa en son çare olarak çekim düşünülmelidir. 
3- Kanal tedavisi, implant çözümleri kemiği stimüle ettiği için çene kemiği korunmaktadır 
4- Diş çekimlerinin en önemli sorumlusu çürük olduğu için; yapışkan, düşük moleküllü karbonhidratların uzun süre; örneğin yatmadan önce diş üzerinde tutunmasına karşı gerekli önlemler alınmalıdır. 
5- Bu konularda halk bilinçlenmesi için doğru sağlık politikaları önem kazanmaktadır. 

                                                                                                         Dt. Medet BENLİ

Devamı +
Koruyucu Diş Hekimliği

Koruyucu Diş Hekimliği

Koruyucu diş hekimliği kapsamında; anne karnından başlayan önlemler, doğumdan sonra, 6 aylık ve senelik hekim kontrolleriyle devam eder. 
Fissür sealant (diş çukurcuklarını kapatma), flor uygulamalarıoral hijyen eğitimleri,diyet alışkanlıklarının kontrolüortodontik muayeneler diş rahatsızlıkları daha başlamadan önce alınabilecek tedbirlerdir. 

Annenin hamile kalmadan ve hamile kaldıktan sonra dikkat edeceği hususlar:
Anne adayının hamile kalmadan ağız ve diş sağlığı kontrolünden geçmesi önemlidir. 
Annenin protein yönünden yetersiz beslenmesi dişlerde hipoplazi ve gelişim geriliklerine, kalsiyum yönünden yetersiz beslenmesi dişlerde kırılganlığın artmasına neden olabilmektedir. 
Bunun yanında annenin geçirdiği bakteri ve virüs enfeksiyonlarının fetüs dişlerinde şekil ve mineral bozukluklarına yol açabildiği, sürme zamanlarını etkilediği bilinmektedir. 
Ayrıca annenin kullanacağı bazı ilaçlar çocuğun dişlerinde çeşitli şekil ve yapı bozukluklarına yol açabilirler. 

Bebeklik dönemi 
Bu döneminin enfeksiyonlu hastalıkları, sindirim ve sinirsel bozuklukları, travmalar ve bazı hastalıklar, özellikle vitamin yetersizlikleri dişlerin gelişimini etkilemektedir. 

Çocuğun beslenmesi 
Çürük; bakterilerin diş üzerinde kalan karbonhidrat (şeker, nişasta, unlu gıdalar) denilen gıdaları kullanıp bir çeşit asit üretmesi sonucu oluşmaktadır. Aynı şekilde karyojenik bakteriler, diş eti iltihabına da neden olabilmektedir. Bebekler için gece beslenmelerinde şekerli süt, meyve suyu, biberon mamaları yerine mümkünse sadece su tercih edilmelidir. Emzikler şekerli ürünlere batırılmadan çocuğa verilmelidir. İçecekleri kamışla içme yöntemi tercih edilmelidir. Öğünlerin en son peynirle bitirilmesi teşvik edilebilir. Dişlere yapışan tatlı gıdalar, dişten kolayca temizlenebilen gıdalara göre daha zararlı olabilmektedir. Asitli, karbonhidratlı beslenmeden sonra fırçalama yapılamıyorsa en azından suyla gargara yapılmalıdır. 6 aydan sonra sürmeye başlayan dişler ebeveyn tarafından bir gazlı bezle silinmelidir. İleriki yıllarda da çocuğa mutlaka diş fırçası kullanımı öğretilmelidir. 
Ayrıca Ksilitol ve sorbitol denilen şeker alkollerinin, sakkaroz şekerine göre daha az çürüğe neden olduğu anlaşılmıştır. 

Florun önemi 
Yetişkinler veya çocuklar için florun hekim tavsiyesiyle -özellikle lokal kullanımı- yararlıdır. Çünkü flor; 
1- Dişin kristal yapısını geliştirir. Asitlere karşı çözünürlüğünü azaltır. 
2- Tekrar mineralize olmasını aktive eder. 
3- Çürükte rol oynayan enzimleri etkisizleştirir. 
4- Hastalık yapan bakterileri azaltır. 
5- Ayrıca tükrüğün miktarına, yoğunluğuna ve ph' sına etki eder. 

Fırçalama
Diş fırçalama konusu "ağzın çürüğe meyilli olması derecesi"ne göre de ele alınmalıdır. Çürükte ve diş eti hastalıklarında tek bir faktör yoktur. Dişin ve tükrüğün yapısı, çapraşıklıklar, genetik etkenler, diyet alışkanlıkları, ağız hijyeni bilgisi gibi birçok faktör rol oynamaktadır. Genellikle diş fırçalamada önerilen yöntem; diş etinden dişe doğru, travma oluşturmadan, dairesel hareketlerle, ağız içine doğru mekanik temizleme yapma şeklindedir. Ortalama 2-3 dakika süreyle tüm yüzeyler bakteri plağından arındırılmalıdır. Arayüz temizliği için diş ipleri ve arayüz fırçaları kullanılmalıdır. Hekim kontrolleri 6 aylık ve senelik diş hekimi kontrolleri rutin olarak yapılmalıdır. Hekim tarafından çürük teşhis yöntemlerinden ve radyografik incelemelerden faydalanılarak varsa eski restorasyonlar kontrolden geçirilerek meydana gelebilecek hastalıklar önlenmeye çalışılmalıdır. 

AĞIZ HİJYEN AJANLARI 

Diş fırçaları 
Arayüz fırçaları; Farklı şekillerde üretilirler. Daha çok aralıklı dişler için kullanılabilirler. 
Diş ipleri; Kullanım yerlerine göre değişirler. Diş fırçalarının ve arayüz fırçalarının ulaşamadığı bölgelerde kullanılırlar. 
Antibakteriyel sıvılar... 
Gargaralar; Hekim kontrolünde kullanılabilirler. 
Ortodontik fırçalar... 
Protez temizleme tabletleri... 

                                                                                                Dt.Medet Benli 

Devamı +
Diş Hekimi Fobisi

Diş Hekimi Fobisi

Geçmiş kötü diş tedavisi tecrübeleri yüzünden veya psikolojik korku ve çekincelerden dolayı diş  kliniklerinden uzak duran birçok hasta, giderek artan diş problemlerine maruz kalmaktadır.  
Halbuki gelişen teknoloji ile birlikte diş hekimliğinde kullanılan araç gereçler ile tedavi prosedürleri gayet kolaylaşmış ve süreler kısalmıştır. 
Tam anestezi sağlamak zor değildir. Çeşitli anestezi yöntemleri ile birkaç yöntem beraber kullanılarak çok iyi bir hissizlik sağlamak mümkündür. İğne uçları ağıza uygun, çok ince üretilmektedir. Hatta anesteziden önce iğne giriş bölgeleri topikal olarak
uyuşturalabilmektedir. Dolayısıyla diş hastaları bu yönden iğne korkusu taşımamalıdırlar. 

Psikolojik yönünde ise önce hekimlerinden ve gerekirse pedagog ve psikologlardan yardım istemelidirler. 
Diğer diş koltuğu, aeratör sesi vs den gelen çekinmelerin aşılması da alışmaya ve sıcak davranışlarla yaklaşılmaya bağlıdır. 
Dolayısıyla hasta hekim kooperasyonu çok önemlidir. 
Hekim hastayı tedaviye almadan önce ağrı duyduyu zaman, tükürmek istediğinde, bir şey söylemek istediğinde ne yapması gerektiğini söyler. 
Bununla birlikte hastaya zaman tanınması ve gevşemesi için egzersizler yapması önerilir. Gerekirse tedavi seansı, olması gerektiğinden daha kısa tutulur. 
Tedavi aşamaları da ayrıntılı olarak modeller ve görsel malzemeler üzerinden izah edilir. 
Aşırı anksiyeteli hastalara bazi psikoteropatik ilaçlar verilebilir, belli bir düzeyde sedasyon sağlanabilir. Bazı zorunlu durumlarda ise genel anestezi yöntemi tercih edilir. 

                                 
                                                                                                             Dt. Medet BENLİ


Devamı +
Adres Değişikliği

Adres Değişikliği

Değerli hastalarımız;
2010 yılından beri sizlere hizmet verdiğimiz diş kliniğimizin adresi değişmiştir. 
Yeni adresimizde de ağız ve diş sağlığı başlığı altında implantoloji ve estetik tedaviler başta olmak üzere bütün dental tedaviler uygulanmaktadır.
Eski konumumuza yakın olmak üzere yeni adresimiz şöyle güncellenmiştir.
Atatürk mahallesi,  Ankara caddesi 33/7 Sincan - Ankara 
Mavi giyim mağazasına 50 m mesafedeyiz.
Sağlıklı günler dileriz !


 

Devamı +

TÜM SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ

Hızlı mesaj gönder butonunu tıklayarak, tüm soru ve görüşlerinizi bize iletebilirsiniz.